5 Eylül 2016 Pazartesi

GÜZEL BAŞLADI HER AŞK GİBİ

Güzel başladı her aşk gibi;
Hep düşündüm ne buldun bende nasıl sevebildin bu kadar diye
Şaşırdım her seferinde sana ..
Sonra inandım sevgine baktım kolların açıktı
Gözlerinde aşk vardı üstelik .
Ne duruyorum dedim kendime gözlerimi kapattım o anda !
Sana yürüdüm yavaş adımlarla koştum sonra ..
Bi an geldi tökezledim düşmedim ama tökezledim işte …
Doğruldum gözlerim açıktı öylece bakakaldım sana .
Kollarını kapatmıştın..
Durduramadı bu beni yine kapattım gözlerimi hız kesmeden koşmaya başladım sana !
Sen vakit kaybettiğimi düşünüp bana olan inancını yitirirken
Ben koşuyorum hala sana başım dimdik ..
Geliyorum sana hemde zamanında belki de daha önce ..
Sen yine de açmazsan kollarını bana
Diz üstüne çöker bacaklarına sarılırım ..
Biliyorum aşkın gururu olmaz benim yok !Yada kim bilir yine inanırsan açarsan kollarını bana ve aşkıma
Öyle sıkı sarılırım ki sana zaman bile ayıramaz bizi !
İki sonu var bu yolun ya seninle yada sensiz ama yaşanacak bu AŞK !

AND OLSUN


Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
Kar altinda terleyerek uyanmaktir aşk.
Yanmiş iki cesedin kina gibi külleri arasindan
Fişkin sürerce dirilip yeniden yanmaktir aşk.
Cümle agaç kapilari, cümle demir kapilari aşip,
Bir gönül kapisina dayanmaktir aşk.
Sevgilinin otagini gökkuşagina boyayip gece-gündüz,
Hüznün safran sarisiyla boyanmaktir aşk.
Yaratmaktir ya da sevgilinin topragindan yaratilmak,
Her nefes alip verişte yanmaktir aşk.
Ismaili bir gönülle teslim olmaktir biçaga,
Birini kandirmak degil, bilerek kanmaktir aşk.
Diline arilar konar, koynunda karincalar gezer,
Sevgilinin ölçegiyle her zaman sinanmaktir aşk.
Israfil’in Sur’unu ruhunda duymaktir aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktir aşk. 

3 Eylül 2016 Cumartesi

SENİ SEVİYORUM DEMEKTİR

seni seviyorum demektir
Seni Seviyorum Demektir
Bir umut kırıntısı varsa hala içimde
Senli duygular yakıyorsa yüreğimi
Bir düş yorgunluğunu yaşıyorsa bedenim
Ve seninle doluysa tüm hayal âlemim
Hala seni seviyorum demektir.
Duvarlarda silüetini oluşturuyorsa gözlerim
Ayaz gecelerimi ısıtıyorsa hayali nefesin
Sonunda dayanamayıp kalbimi tutuyorsa ellerim
İçinden çıkacağını düşünerek korkuyorsa beynim
Hala seni seviyorum demektir.
Bir masanın üzerine düşmüşse başım
Sağanak halini almışsa gönül ağrılarım
Kuru yaprak gibi savruluyorsa hayatım
Her defasında beni benden alıyorsa yürek sancım
Hala seni seviyorum demektir.
Beni bırakıp gittiğinden beri böyleyim
Bir elim sigaramda diğerinde kadehim
Umutsuzca etrafımı sarıyorsa hayallerim
Ve bir gün diye bekliyorsa sana dair ümitlerim
Hala seni seviyorum demektir.
Yalan dünya, yıldızlar, gökyüzü yalan
Karanlık zaten gece, gündüzüm zifiri
Bir sevda türküsü aslında beni yıkan
Sevgi beklemekse, ölümüne özlemekse sevgi
Hala seni seviyorum demektir.
Uyumadan önce öpmeni istiyorsa dudaklarım
Uykudan uyandırıp yanındayım sevgilim demeni
Bir rüya olsa bile senin yanında olabilmeyi
İstiyorsa düşlerim gibi kırık kalbim
Hala seni seviyorum demektir.

HER YERDE SEN

Her yerde sen
Bu sabah yine “SEN” de kalktım,
“SEN”sizliğe durmuş saatlere inat.
Sonra pencereyi açtım,
“SENİ” çektim içime doyasıya.
Kahvaltıda “SENİ” içtim
Sıcacık oldu içim,
Gazetede ‘’SENİ’’i okudum sayfa sayfa.
Ardından giyinip, attım kendimi sokağa
“SENİ” yürüdüm adım adım.
Sanaydı verdiğim her merhaba,
İşyerinde de “SEN” vardın.
Konuştuğum her seste senin sesin,
Her yüz de “SEN” din.
Seninle vardı
Gün akşama.
Sokakta,”SEN”din yüzüme çarpan rüzgâr,
Dudaklarımdaki hınzır ıslığım.
Karanlığıyla karşılayan fakirhanemde,
“SEN” aydınlattın her yanı.
İkimiz için kurduğum soframda “SEN”din,
Yediğim lokma da.
“SEN”din dalacağım uykum,
Bin heyecanla yattım,
Ellerim dokununca, yanımdaki buz gibi boşluğa
Sabahlara kadar yine,
“SEN”sizliğe ağladım.

TATLI BELAM

TATLI BELAM
Kalbim Sen Diyor
Aklım Firar Ediyor
Günde Bir Defa !
Seni Hatırlasam,
Tarafından
Rüzgar Bile Esmiyorki
Gözümde Tüten
Seni Koklasam..
A Benim
Tatlı Belam
Yoksan Eğer Yanımda
Bedenim Sanki
Son Nefesi Veriyor
Bittimi Diye
Ölümsüz Sevdam..
Düşünürüm !
Aşk Denizinde
Batan Umutlarla
Seven Gönlümü
Nasıl Avutsam,
Boğulmaya Razıyım
Kollarında
Kıyıya Vursam..
Sensiz
Bir Adım
Sensiz Bir Kulaç Atsam
Hayalin Karşımda
Ne Tarafa Baksam..
Başımı Yastığa Koysam
Ruyamdasın Her Akşam,
Tam Ellerini Tutacakken
Geceme
Kabus Çöküyor İnanki !
,,Uyanıyorum,,
Ne Zaman
Saçlarını Okşasam..
Gelmezsin Çağırsam
Gitmezsin Kovsam,
Bir Ağaca
Bir Taşa Yaslansam
Başımı Duman Almış
Dağ Gibiyim !
Seni Bana
Unutturunca Sigaram..
Vuslat
Olmayınca Kaderimde
Duygularıma
Kast Etmişti Hicran,
Yalnızlıkmı Desem
Sensizlikmi
Şöyle Bir Otursam !
İçimde
Buruk Bir Sevgiyle
Hüzünlerden Kederden
Ne Ararsan Var
Gönlümde Tutam Tutam,
Yüreğimde
Aşkının
Acısını Tadıyorum !
Sanmaki
Hayattan Keyif Alıyorum
Sızlıyorken Açtığın Yaram,
Sevmek Günah Değilse Bize
Söyle Allah Aşkına !
Kavuşmakmı Haram..
Şunu Bilki
Hep Orda Duruyorsun
Ne Zaman !
Sol Yanımı Yoklasam..
Yanımda Yoksan
Dünya
Dönse Ne Olur
Dursa Ne Olur,
Ben
Sensiz Duramam

2 Eylül 2016 Cuma

BATAN GÜNEŞ

batan güneş
DOĞ DOĞ NE OLUR BİR DAHA
KARARAN PERİŞAN ŞU DÜNYAMDA
BAKACAK HAL KALMADI UFKA
DOĞACAK AŞKIM DİYE BATAN GÜNEŞ
ALDI UFUKLAR SENİ DÜNYAMDAN
KOPARDILAR BENİ CANIMDAN
VURDULAR VURDULAR ÇÖKERTTİLER
BİR MEZAR YAPTILAR KARANLIKTAN
SOLMUŞ BİR GÜL KURUMUŞ TOPRAK
DÖKÜLÜYOR BAK TEK TEK YAPRAK
AŞKIM YAĞMUR YAĞMASA NE OLACAK
YETİŞ İMDADA HEPSİ ÖLECEK
EL AVUÇ AÇTIM TANRIMA
GÖNDERSİN ŞİMŞEKLERİ YAĞMURLARI
YIRTSIN PARÇA PARÇA UFUKLAR
GÖNDERSİN SENİ DOĞASIN BİR DAHA
BATAN GÜNEŞ

SENİ ÇOK ÖZLEDİM AŞKIM

seni çok özledim aşkım
ben gurbetdeyim senden uzakda
yüregime cökmüs hasret.yanlizlik
özlemim her gün daha da artiyor
senden uzakda
özlüyorum iste,gözlerini,sessini,herseyini
dayanmiyor yüregim bu hasrete
gözyasi döküyor ben istemeden
kalbim susmuyor,yüregim dinmiyor
asigim sana nede olsa,seni özlüyorum iste
gözlerim,ellerim seni ariyor
maalesef bulamyior
yüregim,kalbim seni ariyor
maalesef bulamiyor ama hissediyor
seni cok özledim
öyle cok özledim ki seni her özleyesimde,kalbime bir yildiz cizdim kalbim yildizlarla doldu birsürü yildizsin sahibi oldum ama benim özledigim yildizi bulamadim cünkü sen digerlerinden farklisin ve yoksun yanimda
yesil gözlerine bakmayi özledim
ama birgün kavuscaz ve ayrilmicaz
bu özlem dolu günlerin acisini cikarcas
birbirimize sarilcaz ve birdaha birbirimizi birakmicaz
seni özlüyorum cünkü seni seviyorum askim...!

SEVİYORUM

SEVİYORUM
Yine sensiz geçen gecelerin birinde,
Sensizlikteyim ama seninle birlikte.
Dilimde dolaşan hep aynı kelime;
Seviyor…Seviyor…Seviyorum…
Sabaha yaklaşırken saat,
Seninleyim sensizliğe inat.
Güneşle birlikte ellerini uzat.
Özlüyor… Özlüyorum… Özlüyorum…

DOLU DOLU

DOLU DOLU
Güneş,sabah yeniden doğar
Hemde sevgiyle cananım.
Sevgiyle yeşerir umutlar
Bugünü taze yaşayalım.
Yarını düşünme,kalsın;
Bugünü yaşayalım önce,
Bugün dolu dolu yaşansın
Kalanı da yarın gelince.

SENİ ÇOK SEVİYORUM

seni seviyorum
İÇİMDE SAHİP ÇIKAMADIĞIM BİR HİSLE
HER AN SENİ DÜŞÜNÜYORUM
HER AN GÖZLERİNİ GÖRMEK
SENİNLE OLMAK İSTİYORUM
NE HİSSETTİĞİMİ BİLMİYORUM
BELKİ DE ANLATAMIYORUM
KELİMELER YETMİYOR Kİ
BEN SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM

ÖZLEM BİTTİ

özlem bitti
özlem bitti
Sona erdi fırtınalı günlerim
Özlem rüzgarları çiçek açtı, gel
Doğdu özgürlüğün ısındı içim
Özlem taburları çiçek açtı, gel
Özgür ocağında gururum kaynar
Serildi yerlere demir kapılar
Ayrılık sancısı bitti güzel yar
Özlem sabırları çiçek açtı, gel
Kendi öz yurdunda esir olmuştun
Esaret altında kalpten solmuştun
Yine de doğruyu Hakta bulmuştun
Özlem zikirleri çiçek açtı, gel
Soydaşın Türkiye’m sevdalı sana
Öz kardeşim gel de kavuş Atana
Türk’ün havasını doldur kanına
Özlem nefesleri çiçek açtı, gel
Çok şükür güneşi gördü gözlerim
Birlik şarkısını söyler sözlerim
Ak toprağa secde eder yüzlerim
Özlem zincirleri çiçek açtı, gei

UNUT GÖZLERİM

unut gözlerim
sus artık ne olur ağlama yeter
ben unuttum sende unut gözlerim,
ne ismi aklımda nede gözleri
ben unuttum sende unut gözlerim
****************************
değmezmiş uğruna döktüğüm yaşlara
değmezmiş sevmeye aşık olmaya
değmezmiş ismini bile anmaya
ben unuttum sende unut gözlerim
*****************************
bir rüya idi farzet gördüklerimizi
ben unuttum sende unut gözlerim
sevseydi terk edip gidermiydi hiç
ben unuttum sende unut gözlerim

GÜNEŞ ŞİİRİ

Güneş Şiiri
Kalbimi kırmak suya yazı yazmaya benzer,
kırılan kalbimi düzeltmekse,
gece doğan güneşe dokunmaya benzer
sen o suya yazı yazdın
şimdi güneşin doğmasını bekle

AŞKIN TARİFİ

AŞKIN TARİFİ
Mevsim sonbahar
Hafif yağmurlu bir günün akşamı
Yıldızlar parlak
Meydan okuyorduk adeta
Geçip giden zamana
Şavaşıyoduk sanki
Hep birlikte olabilmek adına
Sevgimizin aşkımızın adına
Nasıl anlatılabilirdi ki başka
Bu aşkın tarifi
Nasıl yaşanırdı acaba
Bundan daha görkemli, daha gösterişli
Titreyen iki bedende, tek yürek
Soğuktan üşüyen ellerimiz
Ama sımsıcak yürek
Sımsıkı bir duygu
Beni sana getiren
Seni bana bağlayan, aşkımızı yaşatan
Bizi birbirimize bağlayan,
Aşkın tarifi
SENİ SEVİYORUM AŞKIM…..!

GÜZEL BAŞLADI HER AŞK GİBİ

Güzel başladı her aşk gibi;
Hep düşündüm ne buldun bende nasıl sevebildin bu kadar diye
Şaşırdım her seferinde sana ..
Sonra inandım sevgine baktım kolların açıktı
Gözlerinde aşk vardı üstelik .
Ne duruyorum dedim kendime gözlerimi kapattım o anda !
Sana yürüdüm yavaş adımlarla koştum sonra ..
Bi an geldi tökezledim düşmedim ama tökezledim işte …
Doğruldum gözlerim açıktı öylece bakakaldım sana .
Kollarını kapatmıştın..
Durduramadı bu beni yine kapattım gözlerimi hız kesmeden koşmaya başladım sana !
Sen vakit kaybettiğimi düşünüp bana olan inancını yitirirken
Ben koşuyorum hala sana başım dimdik ..
Geliyorum sana hemde zamanında belki de daha önce ..
Sen yine de açmazsan kollarını bana
Diz üstüne çöker bacaklarına sarılırım ..
Biliyorum aşkın gururu olmaz benim yok !Yada kim bilir yine inanırsan açarsan kollarını bana ve aşkıma
Öyle sıkı sarılırım ki sana zaman bile ayıramaz bizi !
İki sonu var bu yolun ya seninle yada sensiz ama yaşanacak bu AŞK !

AŞIKLAR

Aşıklar
Karadeniz gibi kükrer coşarsa
Dalgası gelince yaman aşıklar
Hırs gelip de ayranlığı şişerse
Kaybeder iradey, dümen aşıklar
Karanlıkta ayna görse ay sanır
Ürüyada şarap içse mey sanır
Mezarlığa yol uğrasa köy sanır
Gözleri kararmış duman aşıklar
İyi demez kötü demez metheder
Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder
Sorsan baksan aşka binmiş at eder
Yorulup yollarda kalan aşıklar
Şehvetle aşıktır kıza geline
Arı olan tuz katar mı balına
Ebrişimden nazik ipek teline
Tadarlar çeşitli yalan aşıklar
Kabını yumaya bulamaz karı
Hind’ten Hindistan’dan bahseder yari
Beğenmez topalı bulamaz körü
İsterler bir kaşı keman aşıklar
Asıl aşıkların arzu cemaldir
Arifler bilirler ehl-i kemaldir
Aşıklar bizlere yüz yıllık yoldur
Koşsak da peşinden hemen aşıklar
Aşıklar çoğaldı sadık az kaldı
Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi
Şiirde ne özet ne bir öz kaldı
Savurur denesiz saman aşıklar

ANDOLSUN

Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki,
Kar altinda terleyerek uyanmaktir aşk.
Yanmiş iki cesedin kina gibi külleri arasindan
Fişkin sürerce dirilip yeniden yanmaktir aşk.
Cümle agaç kapilari, cümle demir kapilari aşip,
Bir gönül kapisina dayanmaktir aşk.
Sevgilinin otagini gökkuşagina boyayip gece-gündüz,
Hüznün safran sarisiyla boyanmaktir aşk.
Yaratmaktir ya da sevgilinin topragindan yaratilmak,
Her nefes alip verişte yanmaktir aşk.
Ismaili bir gönülle teslim olmaktir biçaga,
Birini kandirmak degil, bilerek kanmaktir aşk.
Diline arilar konar, koynunda karincalar gezer,
Sevgilinin ölçegiyle her zaman sinanmaktir aşk.
Israfil’in Sur’unu ruhunda duymaktir aşk,
Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktir aşk.

BİZ İKİ ÇARESİZ YÜREKTİK

Biz iki çaresiz yürektik…
mesafeleri yok sayacak kadar Cesur!
ama bir adım öteye gidemeyecek kadar Çaresiz!
hiç umudumuz yoktu bu aşka başlarken…
sadece yüreklerimizin peşinden gittik
kalplerimizin izinden…ve şimdi burdayız!
hala en baştaki kadar çaresiz…
ama aşka adanmış iki yüreğiz!
aşka susamış iki yürekten başka hiç bişeyimiz yok…
ne pembe panjurlu bi ev hayal ettik
ne de rahat bi yaşam…
her gecesi rüya her günü hayal gibi geçen…
ekmeğimiz suyumuz sevgimizdir
bir tatlı bakış içten bir gülüş mirasımızdır
hazinemiz tüm varlığımız sevgimizdir
açlığımızı doyuran yüreklerimizi kandıran bizi yücelten sevgimizdir
biz iki sevgi insanıydık
sevgiyle nefes alıp yaşayan…

HERKESİN BİR UNUTULMAZI VARDIR

Herkesin bir unutulmazi vardir… Onu içinde yasatmak için herhangi bir seye ihtiyaç duymazsin.
Sen yasadigin sürece o da senin içinde bir asalak gibi yasar.
Büyür beslenir… Onu hatirlamak ya da unutmak için çaba sarf etmene gerek yoktur.
Zaten çabalasan bile sonuçsuz kalirsin…
Hatta öyle ki; kiminle yattigin kiminle uyandigin kime ‘‘seni seviyorum’’ dedigin ya da kime asikmis gibi davrandigin önemsizdir.
Unutamazsin…
Çünkü yasanamayanlar vardir hatiranda.
Ilk baslarda fark edemezsin ama sen git gide o olmussundur…
Herkesin… Ama herkesin bir unutulmazi vardir.
Çogu zaman seneler geçer ve yüzünü bile unutursun!
Her sorana unutmak istedigini ya da unuttugunu söylersin.
Çünkü sevgin bir yalan olmustur ve yalan söylemeye mecburmus gibi hissedersin kendini.
Yine de gerçekten unutmussundur yüzünü…
En sevdigi yemegi rengi ve daha nicelerini.
Sonra kizarsin kendine.
Neden unuttugunu sorgularsin içten içe.
Oysa ki tüm amacin onu unutmak degil miydi?
Neticede dürüst olamazsin…
Zaten onu tanidigindan beri kendin olmamissindir asla. Sadece kendini kandirirsin…
Herkesin bir unutulmazi vardir…
Adini asla unutmazsin mesela!
Seni eskiden beri taniyanlar da unutmaz.
Çünkü her sarhos oldugunda onun adini sayiklarsin.
Sana ne yasattigini hiç biri tam olarak anlamaz ama sen ondan her zaman kötü ve asagilik olarak bahsedersin.
Yani yine yalan söylersin!
Bir de tarihleri unutmazsin… O tarihler gün/ay/yil olarak hafizanda mutlaka yer isgal ederler.
Daha sonra da tüm ruhunu ele geçirip bir çilingir sofrasinda masaya dökülmeyi beklerler…
Herkesin bir unutulmazi vardir! …
Ve en yakin dostlar bile damarina basarlar en ummadik zamanlarda.
Sorarlar sana… “Bugün sana gelse ne yaparsin?
“ Yüzüne önemsiz bir tavir takinip hazir cevap olursun birden bire. “Asla!“ dersin… “Asla kabul etmem!“
Herkesin bir unutulmazi vardir! …Ve sen yine yalan söylersin..!

EY ZAHMİN

Ey zahmin!
Ötesi sen, berisi aşk..
Nasıl çıkarım bu yalnızlığın içinden?
Ben şehadet ederim ki,
Gözlerin ölümden güzel.
Herkes mi kusursuz
Hiç kimsenin yarası yok mu sarıLacak
Herkes mi güçLü; kimse ağLamaz mı düşünce
Kendine uzanacak bi eL aramaz mı
Ben güçsüzüm düşerim ağLarım canım acır
YaraLarım ve kusurLarım var :
Sırf bu yüzden insanım!
Sıradanım..
Umutların Umutlarımın Üzerini Örtsün
Hevesini kaçırmışsa yaşam
Yastık altına saklanır umutlar…
Gitmelere takılı kaldıysa yürek
Yorgan altı ağlar o mutlu gözler
Yeltenip de konuşmuyorsa dudaklar
Boğaza takılı kalmıştır sözcükler…
Gölgen izlemiyorsa peşin sıra adımlarını
Gömülüyorumdur derin bir kuyuya…
Yüreğin yüreğime vurulsun, seviyorum
Ellerin ellerimi tutsun, düşüyorum
Gözlerin gözlerime baksın, göremiyorum
Umutların umutlarımın üzerini örtsün, üşüyorum
Hayallerin hayallerimi sarsın, bitiyorum
Her cümlemde çoğalarak biraz daha sana, ölüyorum..
Varlığına hasret kaldığım . . . nerdesin ? .
Yokluğun zarar isyandayım, sen sevabım ol! sen günahım!
Kala kala bir canım kaldı yapayanlızım….
Diz boyu hicran.
Kapılardan geçilmiyor yüzüstü.
Aşk, yüzüme düş yüzüstü!
Diz boyu hicran.
Kapılardan geçilmiyor yüzüstü.
Aşk, yüzüme düş yüzüstü!
Ellerim, kanlı savaşlardan kalma yorgunluğun aynasından döndü henüz.
Bu yüzden ağırım kirpiklerim(d)e.
Dün gece limanı eksik düşlerimden bir gemi kalktı yine.
acımla uğurladım.
Vedasızdı gözyaşım.
Avutamadım gözlerimi közle.
Düştü…
Közdü…
illa ki yakmalıydı!
Bu yara kabuk bağlamaz gülüşünsüz…
Uzun sabahlarda boynumda senden kalan mühür.
Sanki Süleyman mührü.
Koridorlarda kederlerimden uzun gölgemle savaştım.
Ben yenildim/mağrurdur uykusuzluğum benim.
Son ses sustu…
Ses ağlamadan avunmadım…
Eceli erken hayatın avlusunda kendimi kefenledim…
Eyyy AŞKK ben sana böylesi yenildim….

BİR SOKAK KEDİSİNİN GÖZLERİNDE SESSİZİM

Bir sokak kedisinin gözlerinde, sessizim
yalnızlaştırıyor yüzümü beton giymiş kalabalıklar
Ne açtığın boşlukları doldurabiliyorum,ne de yaşayabiliyorum içinde. Gecenin segahını mesken edindi yüreğim,umut mahsulu saatler bana varmadan ölüyor. Bir kapsüle sığmayacak kadar çoğaldı içimde yaralar,yarım bardak uykuyla susturamıyorum kendimi. Dilime acımı bağlayıp haykırıyorum, acım dinmiyor. Haykırışlar yetse de kırılışları anlatmaya,anlattığını dinletmeye yetmiyor.
Ruh esir, aşk diri, kalem küskün…
İz bırakmış gölgelerle yaşanmıyor aŞk kavradım.
Kapatılmamış defterlerinin ağrısı volta atıyor şimdi, titreyen kıyılarımda. Tanımadığım suretlerin hoyratlığını yudumluyorum avuçlarından…
Eskitemediğin acılarına sattın sevgimi..!
Halbuki ben, yüreğine baştan borçlu yazıldığımdan bihaber, dünyaya sığdıramadığın ismini tek heceye sığdırmıştım. Yorgun düşmüş yüreğini dokunmadan tutmuş, “sus”olup sancılarında, su olup akmıştım yeşertmeye çalıştığın ne varsa… Sen bütün sebepleri buruşturup savururken çöp kutularına, sonuçları birbirine geçirip yollar yaparken ayaklarına,ben sadece kendime söylemişim anlıyorum.
Çok gördüm aslında, herhangi bir zamanın içinde kaybolanı ama görmedim kaybolduğu yerde bulunanı. Sen kendini hep yanlış yerde aradın, bulamadıkça vazgeçtin en insancıl yanlarından da… Anlık hazları diyarına hükümdar yaptın, koynundan çıkaramadın tek duyumluk dokunmaları.
Anlamadın yâr hiç anlamadın ;
Başını kuma gömüp yaşanmaz hayat
Sağlam, hatta sayısız köprü inşa etmek; köprülerde yaşamak hayatı, nehri akmaz kılmıyor. Örülen duvarların arkasından bakmak ya da hayata, fırtınaları uzağına düşürmüyor. Kaçmak ise sadece çözümsüzlük zincirine bir halka daha ekliyor. Ve dayanılır kılmıyor yalancı söylemler acıları…
Emir verilmiyor durağan olmayana!
Acılar yüzleşme istiyor;
yüzleşme kendine dönüp bakmayı ve tam burada başlıyor,
aynalara yeminli dillerin firarı.
“Oysa firar katlanılır kılmaz efkârları ve üstünden
atlayarak aşılmaz hiç bir acı…”
Gün senin günündür artık…
Sen, ben ve gölgeler denklemine yenik düştü bir yanım. Harcanacak tek bir “gel”im bile kalmadı hiçlik sokaklarında kaybolmayı emir biçtiğin ömrüne.
Bir mucizeyi yok ettin…
Hadi, alkışla kendini..!
Bir korsan dağınıklığı şimdi bana kalan… Bakire bir yıldız bile kalmadı gök/yüzümde. Hergün biraz daha artan bedeli ödüyorum, bilmem kaç kursun eskiterek yüreğimde. Dirhem dirhem sonlanan çağ, hatırlatıyor unuttuklarımı anımsıyorum mesela tüm acılar mutluluklardan doğardı.
Varlığın kaybolan bir günün içinde kalsa da; kaybolan günün yamacından sessizliğe vuranlara atılan her ok, gecemin karanlığında saklı. Geceyi kaybolan gün mü karartmıştı yoksa yıldızlar parlamak için geceyi karanlığa mı mecbur kılmıştı?
“Cevapsızlığın körü, sarfet sarfet söylenmeyenler var,
söylesem de duyuramadıklarım…”
Leş kokuyorsa dizelerim ;
Harcadıklarından,
Harcattıklarındandır,
BiL……. !
Sevgi dediğin;
arsız duygulara kurban edilecek kadar uCuz DeğiL …!!
Seni yazıyorsa hâlâ kalemim
Aldıkların,
Verdiklerin,
ve
Senden değil…
“KaLeMin iTiBaRınDanDıR”

İNANMAZDIM

''İNANMAZDIM''
Zorla Güzellik
Olurmu Hiç
Dilediğin Gibi Kullan
Hür İradeni,
Karar Senin Aşkım !
Hiç Üzermiyim Seni..
Aldığın Her Karara
Saygı Duyarım,
Bir Merhabaya
Ve Bir Hoş Geldine
Kalbimizde
Yer Verdiğimiz Gibi,
Her Elvedanın
Her Hoşcakalın
Başımızın Üzerinde
Elbet
Vardır Yeri..
Söyle Bitanem ?
Taşıyamadığın Sevdama !
Yüreğin Yetmedimi,
Öyleyse Eğer
Güle Güle Sevgili,
Ben
Sensizliyi Öğrenirim
Sen İse ! Sevmeyi....
Hayat
Bir Okul Değilmi ?
Yüreğimdeki Sevgi !
Hayat
Sen Diye
Tenefüs Etmeye
Zaten
Alıştırdı Beni,
Nasıl Olsa Birgün
Tükenmiyecekmiydik ?
Verince
Son Nefesi..
Sevenler
Söylerdi İnanmazdım !
Dünya
Yalan Derlerdi,
Yalan Olmasaydı
Bir Günde
Bizim İçin Dönerdi,
Ne Yazıkki
Fani Dünyada
Adam Gibi Sevmek
Aşkımıza Değmedi..

GERÇEKTEN BUGÜN ANLADIM

▂▃▅▇═══► İLKAY YILMAZ ◄═══▇▅▃▂
Gerçekten bugün anladım, aslında sevmek hatta çok sevmek tam karşısında otururken, küçücük bir kimsenin, muhteşem sesinden bir harf duyabilmekmiş.
Bir de gördüğüme sevindim diyebilmekmiş. Bütün bu hayatın ne denli boş olduğunu, neler uğruna kimleri kırabildiğimizi fark edip, "hepimizin hatası oluyor" diye düşünebilmekmiş.
Her insanın yapamayacağı şeymiş bunu da bugün öğrendim. Her insan sevemez öyle!
Ölene kadar değil, sonsuza kadar aynı hislerle yaşayabilmekmiş.
Peçete uzattığıldığında, midenin form değiştirip aynı anda çeşitli organlara dönüşüp kasılıp kasılıp bir yandan da kelebek kanatları takmasıymış.
Deli gibi özlemekmiş. Her gün gör, o önemli değil. Her gün, her saniye görüp yine de ona bakmayı özleyebilmekmiş. Karşımdayken duyduğum özlemden bayılabilecek gibi olabilmemmiş.
Sevmek yüzümdeki çizgi artışını aynada görünce, "keşke bu denli yakından o da görseydi kendisinin tenimdeki izdüşümünü" demekmiş.
Sevmek ona "tatlım" diyerek onun o küçük parmaklarını öpebilmekmiş!
Sevmek bir tek onda güzelmiş! Sende güzelmiş sende!

GERÇEKTEN BUGÜN ANLADIM

▂▃▅▇═══► İLKAY YILMAZ ◄═══▇▅▃▂
Gerçekten bugün anladım, aslında sevmek hatta çok sevmek tam karşısında otururken, küçücük bir kimsenin, muhteşem sesinden bir harf duyabilmekmiş.
Bir de gördüğüme sevindim diyebilmekmiş. Bütün bu hayatın ne denli boş olduğunu, neler uğruna kimleri kırabildiğimizi fark edip, "hepimizin hatası oluyor" diye düşünebilmekmiş.
Her insanın yapamayacağı şeymiş bunu da bugün öğrendim. Her insan sevemez öyle!
Ölene kadar değil, sonsuza kadar aynı hislerle yaşayabilmekmiş.
Peçete uzattığıldığında, midenin form değiştirip aynı anda çeşitli organlara dönüşüp kasılıp kasılıp bir yandan da kelebek kanatları takmasıymış.
Deli gibi özlemekmiş. Her gün gör, o önemli değil. Her gün, her saniye görüp yine de ona bakmayı özleyebilmekmiş. Karşımdayken duyduğum özlemden bayılabilecek gibi olabilmemmiş.
Sevmek yüzümdeki çizgi artışını aynada görünce, "keşke bu denli yakından o da görseydi kendisinin tenimdeki izdüşümünü" demekmiş.
Sevmek ona "tatlım" diyerek onun o küçük parmaklarını öpebilmekmiş!
Sevmek bir tek onda güzelmiş! Sende güzelmiş sende!

KALEMİMİMİN UCUNDAN DAMLAYAN ŞİİR

▂▃▅▇═══► İLKAY YILMAZ ◄═══▇▅▃▂
Kalemimin ucundan damlayan şiir tadıyla her boş kağıda yazılan en güzel kelimelerdesin. Ne kalemim yazabilir, ne kelimeler anlatabilir, ifade zorluğu çektiğim en yoğun sevgimdesin. Bendeki seni anlatmak ne kadar zordur, biliyor musun?
Her gece dalmak istediğim uykulara inat beynimin her hücresini kaplayan düşüncemdesin. Uyumaya çalıştığım en pembe düşlerimdesin. Sensiz yaşadığım rüya aleminin her defasında benim için kabus gibi olduğunu biliyor musun?
Sen benim içime çektiğim nefessin. Bunu böyle bilip de aldığım nefesi boşluğa üflemek ne demek, biliyor musun?
Gözlerimde, ellerimde, yaşadığım her saniyemde, bugünümde, yarınımda, aksamımda, yalnız odamı kaplayan duvarların yankısında, sana hissettiklerimi sana olan özlemimi, bir kağıda şiir gibi bir de o duvarlara her gece haykırdığımı biliyor musun?

BEN SENİ BİLMEDİĞİN ZAMANLARDA SEVDİM

▂▃▅▇═══► İLKAY YILMAZ ◄═══▇▅▃▂
BEN SENİ...!!!Hep ;SENİN bilmediğin zamanlarda,SENİN bilmediğin yerlerde sevdim...Anlatabilecek kelime bulamayacağımı sanmadım...Düşlerimdeydin hep,hayallerimdeydin...Öyle büyüktü ki varlığın,beni aştı ama,SANA ulaşamadı...BEN SENİ; hep uzakta sevdim...Sessiz,sakin,benden uzaklaşmayasın diye, usulca sevdim...Her nefesim senindi...Çünki BEN SEN;nefes alıp verdikçe vardım...Çığlık oldu sevgim,nasıl beni yakıp erittiğini,SEN hiç bilemedin...Nasıl bir yürek büyüttüm SANA ;ah be SEVGİLİ....SEN gittin ama;BEN SENİ;senden habersiz ,gizli gizli sevdim...!!! YÜREĞİM SENİ ÇOK SEVDİ;EY SEVGİLİ

BÖYLE GİTME YAR

▂▃▅▇═══► İLKAY YILMAZ ◄═══▇▅▃▂
Böyle gitme yar..!!
Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir,öyle git!
Yüreğimden sevdanı, dilimden adını sök de git!
Çiğerlerimden kokunu, gönlümden gözlerinin okunu çek de git!
Sözlerimi esaretten kurtar, dilimizi çöz de git.

HASRETİM SANA

elimelerin anlatamayacagi kadar HASRETIM sana . Kursunlarin vuramayacagi kadar vurgunum sana. . Ne askimi anlatacak bir kelime nede askimi vuracak bir silah buldum. Sadece yüregimde zindana atilmis bir HASRET vede senin askinla yanan bi kivilcim buldum. Ya bu HASRET FIRAR eder yada bu kivilcim YÜREGIMI YAKAR KÜL eder. . . ! ! !

SENİ SEVİYORUM DEMEKTİR

seni seviyorum demektir
Seni Seviyorum Demektir
Bir umut kırıntısı varsa hala içimde
Senli duygular yakıyorsa yüreğimi
Bir düş yorgunluğunu yaşıyorsa bedenim
Ve seninle doluysa tüm hayal âlemim
Hala seni seviyorum demektir.
Duvarlarda silüetini oluşturuyorsa gözlerim
Ayaz gecelerimi ısıtıyorsa hayali nefesin
Sonunda dayanamayıp kalbimi tutuyorsa ellerim
İçinden çıkacağını düşünerek korkuyorsa beynim
Hala seni seviyorum demektir.
Bir masanın üzerine düşmüşse başım
Sağanak halini almışsa gönül ağrılarım
Kuru yaprak gibi savruluyorsa hayatım
Her defasında beni benden alıyorsa yürek sancım
Hala seni seviyorum demektir.
Beni bırakıp gittiğinden beri böyleyim
Bir elim sigaramda diğerinde kadehim
Umutsuzca etrafımı sarıyorsa hayallerim
Ve bir gün diye bekliyorsa sana dair ümitlerim
Hala seni seviyorum demektir.
Yalan dünya, yıldızlar, gökyüzü yalan
Karanlık zaten gece, gündüzüm zifiri
Bir sevda türküsü aslında beni yıkan
Sevgi beklemekse, ölümüne özlemekse sevgi
Hala seni seviyorum demektir.
Uyumadan önce öpmeni istiyorsa dudaklarım
Uykudan uyandırıp yanındayım sevgilim demeni
Bir rüya olsa bile senin yanında olabilmeyi
İstiyorsa düşlerim gibi kırık kalbim
Hala seni seviyorum demektir.

BEN SENİ KELİMELERE DÖKEMEM

ben seni kelimelere dökemem
ben sana olağanüstü şiirler yazamam
ben sana duyulmamış öyküler yaratamam
ben sensizliğin verdiği acıyı başkaları gibi yansıtamam
ben sana kelimeleri anlatamam
ben seni ölümğüne sevmekten,ben sana tapmaktan başka birşey yapamam
ben şair değilim ki
ben yazar değilim ki
her insan mikemmel değil ki
ben sana bu yazdıklarımdan ötesini daha iyisini yazamam
ben seni ölümüne sevmekten
ben seninle dolu hayallerimi gerçek yapmaktan başka bir şey yapamam
kağıtla kalemi raksettiremem yan yana kalırlar
ben beceremem ben kelimelere dökemem seni
ben kağıda kaleme sığdıramama seni
yetmezler, ağlarlar..

YAĞMUR OL DERİNDEN VE SESSİZ YAĞ ÜSTÜME

Yağmur ol, derinden ve sessiz yağ üstüme
Serinliğin, bırak işlesin iliklerime
Şarkılar biriksin ayaklarımın gölgesine
Damla damla aksın coşkun denize
Yüreğim yorgun umutlar biriktiriyor
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Bulutlar ihanet safları kurmuş
Ağıyor yeryüzüne, ıslanıyorum
Aralıksız damlalar vuruyor yüzüme
Kan revan gözlerim suda boğuluyor
Sözler diziliyor boğazıma
Susuyorum derinden ve sessiz
Islıklar karşılıyor dönüşümü
Rüzgârın savurduğu bulutlar gibi
Savruluyorum şehirden şehire
Şehirler, ıslak bir akşamda
Yavru ceylanı bekleyen avcılar gibi
Eller tetikte izleniyorum
Yağmur yağıyor, ıslanıyorum dolu dolu
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Ağlıyorum, ellerim başımda
Ah deniz, bütün suç senin
Unuttun beni bir sahilde
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Islak bir yağmur zamanı
Islanıyorum, damlalar vuruyor yüzüme
Kan revan gözlerim suda boğuluyor.

DİLE GELMEMİŞ ZOR ŞİİR

dile gelmemiş zor şiir
Sana en güzel şiirlerim feda olsun,
En güzel şarkılarım da,
En güzel anlarım, anılarım da...
Seni anlatmak ve yazmak çok zor... 
Ne diyeyim, nasıl edeyim de
Kelimeleri, incitmeden sana şiir yazayım diye
Geceleri de gündüzleri de düşündüm döktüm
Kalemler, kelimeler aciz
Ben aciz kaldım…
Sanki lâl kesildi dilim, dudaklarım...
Seni en güzel yerimde saklarım;
Yazmak değil sorunum, nasıl yazmak
Hani acıyı tarif edemezsin de sadece “acıyor” dersin ya
Benimki de o hesap...
Seviyorum ama nasıl?
Sevdiğimi nasıl anlatayım?
Keşke anlatmak kolay olsaydı o kadar
Ve saçının her teline bir mısra
Her tutamına bin şiir yazsaydım...
Gözlerine, bakışlarına, dudaklarına ayrı şiirler yazabilsem
Ellerine, parmaklarına ayrı şarkılar besteleyebilseydim...
Edana endamına ayrı destanlar yazabilseydim...
Sana hiç okunmamış şiirler yazabilseydim keşke…
Hiç duyulmamış kelimelerle hem de…
Yakası açılmamış gömlekler,
Mühürlü mektuplar gibi...
Hiç açılmamış, bakılmamış, okunmamış…
Sadece sana has, sana özel, sana mahsus...
Üşümüş kelimeleri ısıtarak,
Yorgun kavramları dinlendirerek
Ve onları gönül semaverimde demleyip
Sıcak şiirler haline getirebilseydim…
Ve sana, “al, işte şiirin;
Al, sadece sana özel bunlar…”
Yeni yazıldı daha sıcacık, tazecik…
Diye sıcak bir çay ve
Dumanı üstünde taze simit gibi ikram edebilseydim...
O zaman sitem etmezdin umarım
“Bana yazmadın” demezdin,
“Ben senin özelin değil miyim? ”
“Şiir yazdıracak kadar sevmedim mi seni? ”
“Aramadım mı karda kışta, baharda yazda…” demezdin...
Ama ben; talihsiz ben, duygusuz ben...
Ben sana ne kadar dolu duygularla baksam da
Sımsıcak duygularla gelişini, mesajını beklesem de
Sanki bir şey eksik gibi hep...
Yerine oturmamış gibi içimde taşlar,
Yerinde değil gibi kalbim, ruhum, aklım...
Ve sen, sanki her an uçup gidecek bir kuş gibi,
Bir muhabbet kuşu gibi duruyorsun dalımda;
Ürkek, emanet, güvensiz ve tereddütlü...
Neden gül dudaklım?
Ahu gözlüm…
Asil soylum,
Güzel huylum...
Neden?
Sen benim geç bulduğum mutluluğum
Dokunamadığım hayallerim,
Yoramadığım düşlerim gibisin...
Kavuşamadığım maralım, dilberimsin...
Belki şimdilik öyle ama
Olsun, en azından şimdilik...
Bedenen olmasa da ruhen benimsin...
Eksik olan neydi,
Yerinde olmayan nedir?
Belki buydu işte…
Belki de tam benim olamayışın
Bana veremeyişin kendini,
Beni saramayışın dolu dolu...
Ruhumun derinliklerine inip
Kutsal hazinenin kapağını açamayışın…
Sana şiir yazmak zor mu zor...
Hem de çok zor…
Ferhat’ın dağları delmesi gibi zor!
Çölde zıplayıp uçuşan yağmur taneleri,
Dağlarda seken ceylanlar gibi ürkek kelimeler...
Tıpkı onlar kadar kakarsız mısralar…
Dedim ya, yakalaması zor seni işte...
Zor… Zor… Zor…
“Hayır” deme lütfen…
İnanmıyorsun belki ama
Bir de bana sor...

SENDE DE KALAMADIM

SENDE DE KALAMADİM...
Hani sitemin varya unuttun beni diye,sen inandin mi bu soze de reva gordun soylemeye.Caninin yanmasindan belli inanmamissin.Anladim yoklugum kara gecmis.Ama bilirsin bitanesi siyah en asil renktir.Gecenin,gizemli duslerin,hasretin,tutkunun rengi;bizim rengimiz siyah...Kayboluslarin ,yakarislarin,imkansizlarin siyahi.Benim de siyahim sensin.Karam...Kaleminden damlayan hasret te kapkara.Tekrar tekrar okudum tum dizeleri,usumemek icin bitmeyen hasretini orttum omzuma.Bir yandim bir dondum,okudum ,okudum...Atesten gomlegini giydim ciplak tenime,gozumden dokulen damlalardan kactim.Yanmak istedim,yandim...Daglandikca tenim tadini aldim kizgin korlara kucak acip...Kostum sana umitsiz cirpinislarima ragmen....ne bitmez sevdaymis,beni tuketti kendi dimdik ayakta !Sende yanmaya geldimcunku sana donmenin yolu sende yanmakmis bilemedim !.Al simdi beni de sigdir gogsune,cek nefesine,sar hasretine de doyumsuz acılarınla sana doymayi ogret bana askim...Benden uzakta yapamassin demistin.Yapamadim...Lakin bilirsin inadimi,baskaldirislarim yamandir.Kaldirdikca basimi kirpigim sana degdi karam...O kefaretini odedigin gunahlarim varya hani sabahlara kadar sevistigin hani beni aldattigin yollarimdan cekildiler hatrin icin.Hani ben varya ben!sana teslim olmayan ama her adimi sana hasret ben...Vurdu kendini yerden yere de inandiramadi bir turlu kendini kendisine...Artik dedi inan kendine,direnme!"O" seni bekliyor dedi,saclarinin tellerinden sabirla ordugu salincakta,kokunla filizlenmis cicek bahcesinde.Tut dedi ellerinden,havaya karis nefesiyle butunles!Kiyamadim be bitanesi....Kaninda dolasip zehirlemeye kiyamadim,yapamadim.Ama bak simdi mesaflere ragmen yine sendeyim...Dun sabah seni seyrettim uyuyordun yataginda.Kimbilir hangi meyde kimi aradin ?Hangi hasretin koynunda sabahladin ? kiskandim seni oyle gorunce,benden cok birlikte oldugun , icinde benli duslerin bensiz sevismelerin oldugu hayallerini calmak istedim,yerlerine kendimi koymak icin...Uzandim yanina buz gibiydin usumussun bitanesi.bedenimle ustunu yuregimle kalbini orttum,biliyorum bitanesi ne yapsam icindeki karanligi ortemem aydinlatamam titrek isigimla.sana yakinim bunu bil istedim sadece, uzaklasamadim yureginden...Ama ne fayda sende de kalamadim...

BU KAÇINCI SENSİZ KALIŞIM

bu kacıncı sensız kalısım..
Bu kaçıncı gece hasretinle yandığım Kaçıncı gece yıldızları yıkadığım göz yaşlarımla? Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla Bosnalı kadınlar duydu feryadımı. Sen, sen duymadın mı can? Ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak? Benden uzak o iklimlerin, Benden uzak o şehrin, Kahrolası o kalabalıkların Benim kadar ihtiyacı mı vardı sana, Benim kadar hasret çekti mi Kahrolası o şehrin semaları, Benim ...ka...dar yandı mı? Ne vardı can? Ne vardı uzak iklimlerde açacak? Ne vardı Kendimizi bu kadar kahredecek? Kara trenler umut olmamalıydı, uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar. Dünya, bir tek nokta olmalıydı can... Bir tek noktada doğmalıydık. Dönüp dönüp sana varmalıydı yollar, Ben, hep hasret türküleri söylememeliydim, Sen, hep hasret şiirleri okumamalı. Hasret diye bir...söz olmamalıydı lügâtlarda Geceler boyu hergün göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar. Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu Boğuyor karanlıklar can... Mesafeler kurşun oldu amansız, Feryadıma şahit oldu yıldızlar Can... Can... Hasretin ağır bir yük omuzlarımda. Ben çekmekten usandım, sen usanmadın mı? Bildim, bitmeyecek bu hasret! Uzak iklimlerde açmış iki çiçeğiz. Hangimiz gelsek diğerinin yanına, Kuruyup, kaybolacağız. Ben, kıraç topraklara döndüm can, Ben, kurumuş dereler gibiyim. Issız mağaralarda kaldı umudum. Belli bu sevda kahredecek bizi, Unut be can... Unut bu sonu gelmez sevdamızı... bırak yeni güneşler doğsun semalarında bulutlar gizlemesin yıldızlarını baktabul yeniden başlasın herşey yeniden doğ bensiz şafaklarda. Unut can, unut senin için yazdığım sevda şiirlerini. De ki; bir rüya idi bitti. De ki; bir hayaldi, solgun aynalarda yansıyan. De ki; bir romandı, sonu koskoca bir hiçle biten. Unut beni can, Unut vakit varken... Bırak hasretin bana kalsın. Varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm. Ben yine her gece saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda. Gözlerimde takılı kalsın hayalin. Sen unut can, sen unut! Kahredersem, Milyon kere kahrolayım BİRTANEM HERŞEYİM ..!!!

ADI DUYULMAMIŞ ÇİÇEKLER

Adı duyulmamış çiçekler**
Bir şiir yazılsın sayfalara
Farklı olsun
Kelimeleri, hayalleri
Bir başka dünyaya
Sarsın, götürsün
Sızsın yüreğimin derinlerine
Tazelesin umut çiçeklerini
Defnetsin kapkara renkleri
Büyütsün gönlümde
Adı duyulmamış çiçekleri
Gözyaşları inci saçsın
Kelimeleri harf harf
Melekleri yumuşatsın
Bir şiir yazılsın sayfalara
Dünya sarılsın cana
Hayallerinin farkıyla
Zarif üslubuyla
Can katsın cana
Farklı olsun ki
Gerdanlık yapayım boynuma.
Veda ediyorum, hiç duyulmamış küfürlerle!
veda ediyorum
yıldız düşmeyen zeytin kokulu gecelere
zifiri karanlık sarılı
yolunu kaybetmiş talihsiz ay dedeye..
acımadan toprağa saplanmış diğren misali
yapışıyorum
küf kokulu kavak dalına
uzanıp gidiyorum birlikte
veda ediyorum
daha dün tohumlandığım
kırılgan köklerime..
onluk çivilerle çakılıyor dört bir yanım
acıyor kazınmış budaklarım
hızar gürültüsünde çalınıyor şarkılarım
yontuluyorum
maharetli bir marangoz çırağının ellerinde
mengeneyle sıkılıyorum..
veda ediyorum
çekiç gürültüleri arasında
sırtıma vurulan ah dolu darbelere..
çarpışıyor birbiriyle bulutlarım
dağılıyor gökyüzünde damlalarım
terkedilmiş sevgilinin saçlarını ıslatıyorum
siliniyorum
elinin tersiyle fırlatılıp atılıyorum
veda ediyorum
gök gürültüleri sonrasında
kopan kızılca kıyametin tam ortasında..
iki el arasında rahmetle yerimi alıyorum
merhametle sıvazlanıyor yüzüm
üstüme atılan tonlarca toprak altında
titriyorum
umutsuz bakışlarıma
son bir duayla yalvarıyorum
veda ediyorum
gözlerinden yansıyan ay ışığında
söyleyecek tek bir söz bulamıyorum..
veda ediyorum
dilime doladığım hiç duyulmamış küfürlerle..
lambaları sönmüş sokak başlarında
bağıra çağıra beddua ediyorum..
Duyulmamış zamanlarda kalanlar için
Sevmeyenler size bir kor olsun..
Benimde yarım kalmış bu yürek eserlerim.
Dilerim
Aysız gecelerde yaksın sizi.
İçinizde sönsün, mutluluk ışıkları.
Dilerim kan olsun döktüğünüz yaşlar.
Ben öğrettim asırlar nasıl sayılır.
Zamanın arta kalmış çocuklarına.
Bendedir her kelimenin sırrı.
Bendedir dinmeyen deli fırtına.
Şarkılar benim.
O aydınlık günlerden kalmadır bu vaveyla.
Benden öğrendi uzak diyarlar,
Beklemeyi milyon kez, derin kuyuda.
Hüzün benim failim.
Kalbimden bıçakladı.
Akmadı tek damla
Bu deli sevda.
Göğü ben,
Resimleri ben yaktım.
İsa’yı çarmıhta,
Yusuf’u kuyuda unuttum.
Meryem’in ak saçıydım.
Rüzgarlarda savrulan.
Bir uzak esintiydim,
Dağ eteğinde solunan.
Tanrı’nın uzun bacaklı yaramazıydım.
Süleyman’ı incittim.
Elimdedir mührü eşyanın.
Eşyalar içinde yalnız kalan adamların.
Camlarına vurdum ellerini Yakub’un.
Yüzünün mahyasını dilencilere sattım.
Bir ormana kapattım benliğin yüreğini.
Asılsız kadınlar kaldı beride.
Minareler uzun gölgesi kısa adamlar geçer,
Medeniyet denen tortu üstünde.
Duyulmamış Arzular
Sen keyfince gez dolaş, gam keder benim olsun,
Benim olsun yağmurlar, gülen gün senin olsun,
En yırtıcı azaba uğrayan tenim olsun,
Bana en güzel dua tatlı sözlerin olsun.
Tatlı sözlerin olsun, her gecede yoldaşım,
Bırak seninle girsin her belaya bu başım,
Karanlık yağdığında gecelerde sırdaşım,
Melül melül bakışan tatlı gözlerin olsun.

ADI DUYULMAMIŞ BİR ŞAİRİM

ADI DUYULMAMIŞ BİR ŞAİRİM...
adı duyulmamış bir şairim
henüz körpecik mısrayım
sözcükler arasında
hece hece çırpınışlarla
yarınlara kalırken...
dizelerim henüz çocuk
yüreğim zaten minnacık...
bir kızı sevmeden önce de
ve sonra da şiir yazardım
yazardım
çünkü
ruhum uygundu bu iklime
kalbim müsaitti bu yolculuğa...
adı duyulmamış bir şairim
ama şiarım
ama ilhamlarım duyguları konuşur
kelimlerim maviyi,
renklerim ise kırmızıyı...

HER YERDE SEN

Her yerde sen
Bu sabah yine “SEN” de kalktım,
“SEN”sizliğe durmuş saatlere inat.
Sonra pencereyi açtım,
“SENİ” çektim içime doyasıya.
Kahvaltıda “SENİ” içtim
Sıcacık oldu içim,
Gazetede ‘’SENİ’’i okudum sayfa sayfa.
Ardından giyinip, attım kendimi sokağa
“SENİ” yürüdüm adım adım.
Sanaydı verdiğim her merhaba,
İşyerinde de “SEN” vardın.
Konuştuğum her seste senin sesin,
Her yüz de “SEN” din.
Seninle vardı
Gün akşama.
Sokakta,”SEN”din yüzüme çarpan rüzgâr,
Dudaklarımdaki hınzır ıslığım.
Karanlığıyla karşılayan fakirhanemde,
“SEN” aydınlattın her yanı.
İkimiz için kurduğum soframda “SEN”din,
Yediğim lokma da.
“SEN”din dalacağım uykum,
Bin heyecanla yattım,
Ellerim dokununca, yanımdaki buz gibi boşluğa
Sabahlara kadar yine,
“SEN”sizliğe ağladım.

AŞK ŞİİRLERİ EN GÜZEL SÖZLER

Aşk şiirleri en güzel sözler
Sorma be gülüm bu aşk şiirleri hepsi sana
Sana yazılıyor kalemler,kağıtlar ve duygular
Aşk şiirleri arasındaki en güzel sözler
Sanadır yar sadece sana
İçim yanıyor sen yoksun diye
Kalemimden mısralar sana yazılıyor
Sönsün diye dinsin diye bu hasretin
Aşk şiiri yazıyorum ben sana
Gönlüme dolan ateş kavuruyor beni
Ve ben sensizim
Sende bensiz kimbilir nerdesin
Ama şunu iyi bilki ben hep seninleyim
Seni seninle yaşıyor ve bu mısralarımı sana yazıyorum.

SENDEN FAZLA CANIM YANAR

SENDEN FAZLA CANIM YANAR
SEVGİYLE FİLİZLENEN
DUYGULARIN YAŞAMASI
ÇOK HASSASTIR 
BİLMELİSİN
SALTANATINI
YAŞADIĞIN YER
SAVAŞ MEYDANI DEĞİL ! YÜREĞİM
O
YÜREĞİ
SENİN İÇİN
GÜL BAHÇESİNE ÇEVİRDİM
AŞK YOLUNDA
DİKKATLİ OL
ÇÜNKÜ DİKENLİDİR
YÜRÜDÜĞÜN YERİ
KIRMIZI HALIYLA ZANNETME !
SENİ SEVİYORUMLARLA DÖŞEDİM
KALBİMİ
SANA TAHT
SENİ
BAŞIMA TAC ETTİM
MEHTAP GİBİ
GECELERİMİ SARARSIN
GÜNEŞ GİBİ
SABAHLARIMA DOĞARSIN DİYE
YILDIZLARA BENZETTİM
İŞTE SENİ BÖYLE
GÖKLERE YÜCELTTİM
SEVGİYLE
AŞKLA TUTUNURSAN
GÖNÜL MAKAMIM HELALDİR
DİLEDİĞİN GİBİ
SEFANI SÜR MELEĞİM
SENDEN FAZLA
CANIM YANAR SEVGİLİM !
DÜŞMENİ
HİÇ İSTERMİYİM
PARAMPARÇA
OLURKEN KALBİM
YERLE BİR OLUR
İÇİNDE !
YALNIZ SEN OLDUĞUN
HAYALLERİM HİSLERİM

TATLI BELAM

TATLI BELAM
Kalbim Sen Diyor
Aklım Firar Ediyor
Günde Bir Defa !
Seni Hatırlasam,
Tarafından
Rüzgar Bile Esmiyorki
Gözümde Tüten
Seni Koklasam..
A Benim
Tatlı Belam
Yoksan Eğer Yanımda
Bedenim Sanki
Son Nefesi Veriyor
Bittimi Diye
Ölümsüz Sevdam..
Düşünürüm !
Aşk Denizinde
Batan Umutlarla
Seven Gönlümü
Nasıl Avutsam,
Boğulmaya Razıyım
Kollarında
Kıyıya Vursam..
Sensiz
Bir Adım
Sensiz Bir Kulaç Atsam
Hayalin Karşımda
Ne Tarafa Baksam..
Başımı Yastığa Koysam
Ruyamdasın Her Akşam,
Tam Ellerini Tutacakken
Geceme
Kabus Çöküyor İnanki !
,,Uyanıyorum,,
Ne Zaman
Saçlarını Okşasam..
Gelmezsin Çağırsam
Gitmezsin Kovsam,
Bir Ağaca
Bir Taşa Yaslansam
Başımı Duman Almış
Dağ Gibiyim !
Seni Bana
Unutturunca Sigaram..
Vuslat
Olmayınca Kaderimde
Duygularıma
Kast Etmişti Hicran,
Yalnızlıkmı Desem
Sensizlikmi
Şöyle Bir Otursam !
İçimde
Buruk Bir Sevgiyle
Hüzünlerden Kederden
Ne Ararsan Var
Gönlümde Tutam Tutam,
Yüreğimde
Aşkının
Acısını Tadıyorum !
Sanmaki
Hayattan Keyif Alıyorum
Sızlıyorken Açtığın Yaram,
Sevmek Günah Değilse Bize
Söyle Allah Aşkına !
Kavuşmakmı Haram..
Şunu Bilki
Hep Orda Duruyorsun
Ne Zaman !
Sol Yanımı Yoklasam..
Yanımda Yoksan
Dünya
Dönse Ne Olur
Dursa Ne Olur,
Ben
Sensiz Duramam